Konut krizine boş konut formülü

Yaşam 03.03.2022 - 09:38, Güncelleme: 03.03.2022 - 09:38
 

Konut krizine boş konut formülü

Okulların açılmasıyla beraber özellikle üniversitelere ev sahipliği yapan büyükşehirlerde barınma krizi baş gösterdi. Kiralık konut fiyatları kısa sürede ikiye katlanırken, kiralık konut bulmak da zorlaştı. Hem kiralık hem satılık konutlarda arzın artırılması gerektiğini belirten İSTOÇ İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi-Gayrimenkul Uzmanı Şenay Araç Demir, boş duran konutların sisteme dahil edilmesinin kiralık talebinin bir kısmını karşılayabileceğini belirtirken, “Sadece İstanbul’da en az 400 bin boş konut bulunuyor” dedi.

Okulların açılmasıyla beraber büyükşehirlerde baş gösteren barınma krizine çözüm aranıyor. Özellikle büyük üniversitelere ev sahipliği yapan ve dışardan göç alan büyükşehirlerde kiralık konut bulmak neredeyse imkansızlaşırken, konutların fiyatları da borsa gibi günlük değişmeye başladı. Alt ve orta gelir grubunun konut satın alma hayallerinin yanında kiralama girişimleri de çözümsüz kaldı. Ev sahiplerinin yüksek kiraları gerekçe göstererek eski kiracılarını tahliye etmeye çalışması da sorunun katlanmasına neden oldu. Konut fiyatları için KDV ve faiz indirimi şart Konuya kalıcı çözümler getirilmesinin şart olduğunu vurgulayan Gayrimenkul Uzmanı  Şenay Araç Demir, satılık piyasasının rahatlatılması için KDV maliyeti ve kredi faizlerinin düşürülmesi, TOKİ, Emlak Konut ve KİPTAŞ eliyle ekonomik fiyatlı konut üretiminin hızlandırılması gerektiğini açıkladı. Şenay Araç, kiralık piyasası için de boş duran konutların sisteme dahil edilmesini sağlayacak zorlayıcı tedbirler getirilmesini önerdi. Konut fiyatı yüzde 100 artan şehirler var Konut maliyetleri yükseldiği için yeni konut yapmanın zorlaştığını, bu yıl konut fiyatlarında yüzde 60’lık artışların şimdiden dile getirildiğini söyleyen Şenay Araç Demir, “Zaten pandemi nedeniyle konut üretimi son 2 yılda durmuştu. Bu nedenle hayatın nispeten normalleşmesiyle başlayan hareketlilik, döviz ve enflasyondan dolayı artan inşaat maliyetleri konut fiyatlarının zirveye çıkmasına neden oldu. Geçen yıl 8 şehirde konut fiyatlarında artış yüzde 100’ü aştı. Şimdi bu artışın üzerine 2022 yılında da yeni artışlar eklenecek. Bu durumda birikimi olmayan grupların ev alma imkanı kalmayacak” diye konuştu. İnşaat maliyeti düşürülemez İnşaat maliyetlerini düşürmenin zor olduğunu dile getiren Şenay Araç Demir, dünyada da enerji ve hammadde fiyatlarının yükselişte olduğunu açıkladı. Sorunu çözmek için devletin daha fazla sübvanse araçlarını kullanmasının şart olduğunu vurgulayan Şenay Araç Demir, “Ucuz konut üretimi, kredi faizlerinin düşürülmesi için bankaların sübvanse edilmesi düşünülmesi gereken yöntemler” dedi. İstanbul’da 400 bin oturmaya müsait konut boşta İstanbul’da çeşitli gerekçelerle kullanılmayan ama oturmaya müsait, buna karşılık satışa da sunulmayan en az 400 bin konut olduğunu belirten Şenay Araç Demir, “Bu evlerin tespiti çok zor değil. Elektrik idarelerinde bile bu konutlar bellidir. Bu daireler bir şekilde kullanıma açılmalı. Ya satılmalı ya da kiraya verilmeli. Ek vergiler getirilmesini normal koşullarda onaylamıyoruz ama şu anda olağandışı bir süreçten bahsediyoruz. Bu nedenle boş daire sahipleri için ek vergi getirilmesi de bu süreçte düşünülmeli” dedi. Barınma krizi can güvenliği sorununa dönüşmek üzere Yaşanan barınma krizinin beklenen deprem nedeniyle bir can güvenliği sorunu haline geldiğini de anlatan Gayrimenkul Uzmanı Şenay Araç Demir şu değerlendirmede bulundu: “İstanbul'da yaşanabilir bir konutta yaşamanın bedeli ağırlaşıyor Ödenebilir konutların niteliklerine bakınca ya kotlarda, ya ısınma seçenekleri güvenli değil ya erişilebilir değil ya da çok düşük metrekareler. Kira artışları üç seçenek sunuyor. Ya merkezde ödenebilir fiyatlarda ama balkonsuz ve deprem yönetmeliğinin çok öncesinde inşa edildiği için deprem güvenliği olmayan yapılarda oturulabilir, Ya da şehrin çeperine gidip merkezin sunduğu olanaklardan uzakta yaşanabilir. Ya da şehri terk etmek düşünülebilir. Ama insanların deprem güvenliğinden yoksun binalarda yaşamaya mahkum edilmesi, olası bir depremde toplumsal vicdanımızda ağır yaralar açacaktır. Dolayısıyla bu konu ekonomi yönetiminin en öncelikli konuları arasında yer almalıdır”
Okulların açılmasıyla beraber özellikle üniversitelere ev sahipliği yapan büyükşehirlerde barınma krizi baş gösterdi. Kiralık konut fiyatları kısa sürede ikiye katlanırken, kiralık konut bulmak da zorlaştı. Hem kiralık hem satılık konutlarda arzın artırılması gerektiğini belirten İSTOÇ İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi-Gayrimenkul Uzmanı Şenay Araç Demir, boş duran konutların sisteme dahil edilmesinin kiralık talebinin bir kısmını karşılayabileceğini belirtirken, “Sadece İstanbul’da en az 400 bin boş konut bulunuyor” dedi.

Okulların açılmasıyla beraber büyükşehirlerde baş gösteren barınma krizine çözüm aranıyor. Özellikle büyük üniversitelere ev sahipliği yapan ve dışardan göç alan büyükşehirlerde kiralık konut bulmak neredeyse imkansızlaşırken, konutların fiyatları da borsa gibi günlük değişmeye başladı. Alt ve orta gelir grubunun konut satın alma hayallerinin yanında kiralama girişimleri de çözümsüz kaldı. Ev sahiplerinin yüksek kiraları gerekçe göstererek eski kiracılarını tahliye etmeye çalışması da sorunun katlanmasına neden oldu.

Konut fiyatları için KDV ve faiz indirimi şart

Konuya kalıcı çözümler getirilmesinin şart olduğunu vurgulayan Gayrimenkul Uzmanı  Şenay Araç Demir, satılık piyasasının rahatlatılması için KDV maliyeti ve kredi faizlerinin düşürülmesi, TOKİ, Emlak Konut ve KİPTAŞ eliyle ekonomik fiyatlı konut üretiminin hızlandırılması gerektiğini açıkladı. Şenay Araç, kiralık piyasası için de boş duran konutların sisteme dahil edilmesini sağlayacak zorlayıcı tedbirler getirilmesini önerdi.

Konut fiyatı yüzde 100 artan şehirler var

Konut maliyetleri yükseldiği için yeni konut yapmanın zorlaştığını, bu yıl konut fiyatlarında yüzde 60’lık artışların şimdiden dile getirildiğini söyleyen Şenay Araç Demir, “Zaten pandemi nedeniyle konut üretimi son 2 yılda durmuştu. Bu nedenle hayatın nispeten normalleşmesiyle başlayan hareketlilik, döviz ve enflasyondan dolayı artan inşaat maliyetleri konut fiyatlarının zirveye çıkmasına neden oldu. Geçen yıl 8 şehirde konut fiyatlarında artış yüzde 100’ü aştı. Şimdi bu artışın üzerine 2022 yılında da yeni artışlar eklenecek. Bu durumda birikimi olmayan grupların ev alma imkanı kalmayacak” diye konuştu.

İnşaat maliyeti düşürülemez

İnşaat maliyetlerini düşürmenin zor olduğunu dile getiren Şenay Araç Demir, dünyada da enerji ve hammadde fiyatlarının yükselişte olduğunu açıkladı. Sorunu çözmek için devletin daha fazla sübvanse araçlarını kullanmasının şart olduğunu vurgulayan Şenay Araç Demir, “Ucuz konut üretimi, kredi faizlerinin düşürülmesi için bankaların sübvanse edilmesi düşünülmesi gereken yöntemler” dedi.

İstanbul’da 400 bin oturmaya müsait konut boşta

İstanbul’da çeşitli gerekçelerle kullanılmayan ama oturmaya müsait, buna karşılık satışa da sunulmayan en az 400 bin konut olduğunu belirten Şenay Araç Demir, “Bu evlerin tespiti çok zor değil. Elektrik idarelerinde bile bu konutlar bellidir. Bu daireler bir şekilde kullanıma açılmalı. Ya satılmalı ya da kiraya verilmeli. Ek vergiler getirilmesini normal koşullarda onaylamıyoruz ama şu anda olağandışı bir süreçten bahsediyoruz. Bu nedenle boş daire sahipleri için ek vergi getirilmesi de bu süreçte düşünülmeli” dedi.

Barınma krizi can güvenliği sorununa dönüşmek üzere

Yaşanan barınma krizinin beklenen deprem nedeniyle bir can güvenliği sorunu haline geldiğini de anlatan Gayrimenkul Uzmanı Şenay Araç Demir şu değerlendirmede bulundu: “İstanbul'da yaşanabilir bir konutta yaşamanın bedeli ağırlaşıyor Ödenebilir konutların niteliklerine bakınca ya kotlarda, ya ısınma seçenekleri güvenli değil ya erişilebilir değil ya da çok düşük metrekareler. Kira artışları üç seçenek sunuyor. Ya merkezde ödenebilir fiyatlarda ama balkonsuz ve deprem yönetmeliğinin çok öncesinde inşa edildiği için deprem güvenliği olmayan yapılarda oturulabilir, Ya da şehrin çeperine gidip merkezin sunduğu olanaklardan uzakta yaşanabilir. Ya da şehri terk etmek düşünülebilir. Ama insanların deprem güvenliğinden yoksun binalarda yaşamaya mahkum edilmesi, olası bir depremde toplumsal vicdanımızda ağır yaralar açacaktır. Dolayısıyla bu konu ekonomi yönetiminin en öncelikli konuları arasında yer almalıdır”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve isdunyasindakadin.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.