Disleksi hastaları için yeni çözüm Auto Train Brain
Disleksi hastaları için yeni çözüm Auto Train Brain
Disleksi annesi bir kadın ile bu kez röportajımız. Çocuğu için tüm zorluklara göğüs geren bir akademisyen.
Disleksi annesi bir kadın ile bu kez röportajımız. Çocuğu için tüm zorluklara göğüs geren bir akademisyen.
Ve yine çocuğunun hastalığından yola çıkarak, bu hastalık ile mücadele edenler için bir tedavi bulan Dr. Günet Eroğlu ile disleksi hastalığı, disleksi ebeveyni olmanın zorlukları ve yeni tedavi Auto Train Brain hakkında konuştuk
Dr. Günet Eroğlu kimdir?
Ben Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği ve Matematik bölümlerinden mezun oldum. Akademik yolculuğuma devam ederek Oxford Üniversitesi'nde yüksek lisansımı, ardından Sabancı Üniversitesi'nde doktora programımı tamamladım. Bu süreçte özel sektörde, çeşitli yönetim pozisyonlarında değerli deneyimler edindim.
2017 yılında edindiğim tüm bu deneyim ve akademik birikimi bir araya getirerek, öğrenme güçlüğü yaşayan bireylere yönelik yenilikçi mobil uygulamalar geliştirmek amacıyla HMS Health Mobile Software A.Ş.'yi kurdum. Kurucu ortağı ve CEO'su olarak yürüttüğüm bu çalışmalardan, en büyük projemiz olan Auto Train Brain mobil uygulaması doğdu.
Akademik bilgi birikimimi gençlere aktarmayı her zaman çok sevdim. Bu nedenle kariyerim boyunca Işık Üniversitesi'nde Dr. Öğr. Üyesi olarak mühendislik dersleri verdim. 2022 yılından bu yana ise Bahçeşehir Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü'nde aynı unvanla görevime devam ediyorum.
Disleksi annesi olmanın ya da ebeveyni olmanın zorlukları nelerdir?
Disleksi annesi ya da ebeveyni olmanın en zor tarafı, çocuğunuzun yaşadığı güçlükleri çevrenize anlatmak ve önyargılarla mücadele etmek diyebilirim. Çocuğunuz aslında çok zeki olmasına rağmen okulda ‘tembel’ ya da ‘başarısız’ olarak etiketleniyor. Bu hem çocukta özgüven kaybına yol açıyor hem de bizleri duygusal olarak yıpratıyor. Ne Çocuğun ne de ailenin yaşadığını duyguyu tarif edebilirim.
Bir diğer zorlukta şu oluyor; bu çocuklar için yeterli destek ve kaynak bulunamıyor. Ben de bu süreçte sabrı, farklı bakış açılarını ve empati yapmayı öğrendim. Auto Train Brain’i geliştirme fikri de aslında bu çaresizlikten doğdu.
Ben sadece bir anne değildim; aynı zamanda bir bilgisayar mühendisi ve akademisyendim. Bu sürede yalnız olmadığımızı, milyonlarca ailenin aynı zorluklarla mücadele ettiğini gördüm ve teknolojiyi bu noktada bir çözüm olarak geliştirdim.
Toplumda disleksi hakkında en yaygın yanlış algılar nelerdir?
Toplumda disleksiye dair en sık karşılaştığımız yanlış algı şu oluyor; bu durum bir hastalık ya da zeka geriliği olduğu düşünülüyor. Oysa disleksi zeka ile ilgili değildir; beynin okuma, yazma ve dil işleme alanlarını farklı şekilde kullanmasından kaynaklanıyor.
Ayrıca, disleksinin sadece harfleri karıştırmaktan ibaret olduğu yönünde bir yanlış inanış da var. Bu durum; okuma hızında yavaşlık, anlamada güçlük, dikkat ve hafıza ile ilgili zorluklar gibi geniş bir yelpazeyi kapsıyor.
Bir diğer yanılgı dadisleksinin zamanla kendiliğinden geçebileceğinin düşünülmesidir. Erken tanı ve doğru destekle çocuklar büyük ilerleme kaydedebiliyor. Bireyler potansiyellerini açığa çıkarabiliyor ve çok başarılı olabiliyorlar.
Auto Train Brain’in ortaya çıkış hikayesini bizimle paylaşır mısınız?
Yaptığım derin araştırmalar sonucunda, beynin kendini yenileme ve yeni sinaptik bağlantılar kurma yeteneği olan nöroplastisite kavramını keşfettim. Bu keşif beni derinden etkiledi ve bir anda bir anne ve bir bilim insanı kimliğim birleşti. Eğer beyin kendini iyileştirebiliyorsa, neden bu gücü çocuklar ve yetişkinler için erişilebilir hâle getirmeyelim diye düşündüm. İşte tam da bu noktada, EEG (elektroensefalografi) verilerini analiz eden yapay zekâ tabanlı bir sistem geliştirme fikri doğdu, Auto Train Brain gelişti.
Auto Train Brain tam olarak nedir?
Auto Train Brain, disleksi vi diğer öğrenme güçlüğü yaşayan çocukların beyinlerini geliştirmelerine yardımcı olmak için tasarlanmış bir yazılımdır. Aslında en basit haliyle, beyni eğitmek için yapay zeka ve bilimsel yöntemleri bir araya getiren bir araç diyebiliriz.
Uygulama, çocuğun başına takılan özel bir EEG başlığı sayesinde beyin dalgalarını okuyor. Bu başlık, beyin aktivitesini anında algılıyor ve bu bilgiyi telefona gönderiyor. Telefon da bu verileri işleyerek, çocuğa özel görsel ve işitsel oyunlar veya geri bildirimler sunuyor.
Bu kapsamda yazılımın yapay zeka tabanı kişiye göre beyin egzersizleri veriyor. Örneğin, çocuk dikkatsizleşmeye başladığında ekrandaki oyun yavaşlayabilir ya da bulanıklaşabilir. Beyni yeniden odaklandığında ise oyun tekrar hızlanır ve netleşir. Bu geri bildirim sistemi sayesinde, beyin "daha iyi çalışırsam ödül alırım" mesajını alıyor ve kendini daha verimli bir şekilde kullanmayı öğreniyor. Bu yönteme bilimsel olarak nörogeribildirim (neurofeedback) deniyor.
Bu yönteme ulaşmak isteyenler nasıl ulaşabilir?
Bizlere sosyal medya platformlarından, web sitenizden veya çağrı merkezinizden ulaşarak ilk teması kurabilirsiniz. İletişime geçildikten sonra öğrenme güçlüğü yaşayan birey için bir ön görüşme düzenliyoruz. Bu görüşmede, bireyin durumu hakkında bilgi alarak EEG ölçümlemesi yapıyoruz.
Ölçümlemeden elde edilen EEG verileri, ekibinizdeki çocuk nöroloji uzmanı ve psikolog tarafından detaylıca değerlendiriliyor Gerekli görüldüğü durumlarda, sürece bir diyetisyen de dahil oluyor.
Buradan ailelere ne önerilerde bulunmak istersiniz?
Öncelikle ailelere en önemli önerim çocuklarını etiketlememeleri, ‘tembel’ ‘dikkatsiz’gibi olumsuz yaklaşımlardan kaçınmaları gerekiyor. Disleksinin bir zeka geriliği değil, beynin farklı çalışması olduğunu bilmeleri lazım.Bu durum bir çocuğun potansiyelini azaltmaz; aksine, farklı bir öğrenme yolculuğunu oluşturur. Lütfen bu durumu zamanında fark edin ve çocuğunuza karşı bilimsel ve sevgi dolu bir yaklaşımla destek olun. Çocukların güçlü yönlerine odaklanın ve onları özgüveni destekleyin.
Biz Auto Train Brain olarak ailelerin yanındayız; çocukların öğrenme süreçlerini daha keyifli ve verimli hala getirmek için bilimsel çözümler sunuyoruz. Özetle önerim, ailelere yalnız olmadıklarını bilmeleri, umudu asla kaybetmemeleri ve çocuklarının farklı öğrenme biçimini bir engel değil, farklılık olarak görmeleridir.
Bu düşüncelerle 8 Ekim Dünya Disleksi Farkındalık Günü Kutlu olsun.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.