Kurumlar, Çalışan Motivasyonunu Wellbeing ile Koruyor
Son dönemde yapılan araştırmalar, çalışan mutluluğu ve motivasyon seviyesinin doğrudan verimlilik ve bağlılık üzerine etkisini ortaya koyarken kurumların hibrit ve esnek çalışma kültürünü güçlendiren, stres yönetimini destekleyen, tükenmişliği azaltan uygulamalara yöneldiği görülüyor. Meditopia Çalışan Wellbeing Raporu’na göre çalışanların stres skoru 66, kaygı skoru ise 63,3 seviyesinde. Bu yüksek oranlar, çalışanların kronik bir baskı altında olduğunu gösteriyor. Ayrıca çalışanların %49’u geleceğe dair belirsizlik nedeniyle stres yaşadığını, %46’sı ise fiziksel sağlık ve uyku sorunlarının kaygılarını artırdığını belirtiyor. Bu süreçte iç iletişim, liderlik yaklaşımı, duygusal güven ortamı ve kişiselleştirilmiş destek programları öne çıkıyor.
Wellbeing, Çalışan Bağlılığının Yeni Belirleyicisi
Bu yeni dönemde wellbeing konusunda global uzmanlığıyla öne çıkan Meditopia, kurumların bu dönüşümünde stratejik iş ortağı konumunda yer alıyor. Meditopia'nın kurumsal çözümleri, çalışanların yalnızca mental dayanıklılığını artırmakla kalmıyor, aynı zamanda aidiyet hissini güçlendiren, kurum kültürünü destekleyen ve mutluluk odaklı çalışma ekosisteminin sürdürülebilir olmasına katkı sağlıyor. Rapora göre çalışanların %93’ü duygu durumlarının en çok iş, ilişkiler ve ebeveynlik tarafından şekillendiğini belirtiyor; bu da çalışma kültürünün mutluluk ve bağlılık üzerinde ne kadar belirleyici olduğunu ortaya koyuyor.
Kurumların başarısının yalnızca stratejik planlama ve finansal performansla ölçülmediğini dile getiren Meditopia Kurucu Ortağı ve CEO’su Fatih Mustafa Çelebi, “İnsan odaklı kültür, duygusal dayanıklılık ve çalışan mutluluğu geleceğin rekabet avantajını belirleyen ana unsurlar haline geldi. Bugün şirketler motivasyonu korumak ve yüksek bağlılık yaratmak için wellbeing programlarını iş süreçlerine entegre ediyor. Meditopia olarak kurumlara bu dönüşüm yolculuğunda destek olmaktan mutluluk duyuyoruz.” dedi.
Wellbeing odaklı kurum kültürü yetenekleri elde tutmada güçlenme, çalışan memnuniyetinde artış, yaratıcılık ve problem çözme kabiliyetlerinde gelişim gibi pek çok konuda fark yaratıyor. Çalışanların %36’sının iş-özel hayat dengesinde zorlandığını ve %50’sinin hiç egzersiz yapmadığını gösteren veriler, kurumların fiziksel ve duygusal destek mekanizmalarını güçlendirme ihtiyacını ortaya koyuyor. Çalışanlara sunulan gelişmiş yan hakların bağlılık üzerindeki etkisine bakıldığında ise dikkat çekici bir tablo ortaya çıkıyor. Katılımcıların yalnızca %4,7’si bu olanakların bağlılıklarını etkilemediğini belirtirken, %95,3’ü kısmen veya kesinlikle olumlu etkilediğini ifade ediyor. Uzmanlar, çalışanların duygusal ihtiyaçlarının gözetildiği, birbirini destekleyen ve güven temelli ekip kültürünün gelecekte şirketler için en büyük rekabet gücü olacağını vurguluyor.