2021’de tüketici tavırları nasıl şekillenecek?

Ekonomi 18.12.2020 - 09:49, Güncelleme: 18.12.2020 - 09:49
 

2021’de tüketici tavırları nasıl şekillenecek?

Ford’un 14 ülkede binlerce tüketici ile yaptığı anketin sonuçlarında, pandemi ile tüketici tavrının nasıl değiştiği ve bu değişimlerin önümüzdeki dönemi nasıl etkileyeceği ele alınıyor. Pandeminin yeni normaline adapte olan tüketicilerin neredeyse yarısı, alışveriş alışkanlıklarında geriye dönmek istemiyor.

Ford’un 2021 Yılı Trend Raporu, insanların dünya çapında sorunlarla başa çıkma yöntemlerini ve değişime ayak uydurma güçlerini öne çıkarıyor. Amerika, Asya, Avrupa ve Orta Doğu’da 14 ülkeyi kapsayan anket, ailelerin ve bireylerin işyerinde, aile yaşamlarında, sosyal çevrelerinde, ürün ve hizmet tüketiminde kuralları nasıl yeniden yazdıklarını ortaya koyuyor. Bu yıl dokuzuncusu yayımlanan ‘2021 Geleceğe Bakış’ trend raporunda öne çıkan tüketici trendleri şöyle: Endişeli hal devam edecek • COVID-19’a yakalanma korkusu ve pandeminin eğitim, istihdam ve diğer alanları nasıl etkileyeceğine dair kaygılar sebebiyle dünya çapında endişe oldukça yüksek. Yetişkinlerin %63'ü bir yıl öncesine kıyasla daha stresli hissettiklerini, 5 kişiden 4'ü duygusal sağlık durumlarıyla daha çok ilgilenmeleri gerektiğini söylüyor. Salgının ruh sağlığı üzerindeki etkilerininin son derece farkında olan insanlar, bu durumla başa çıkmak ve bağlantı kurmak için yenilikçi yollar buluyor. Tüketicilerin yüzde 69’u “bunalmış” hissediyor. • Tekdüzelikten kaçış aranacak: İş ve özel hayat arasındaki sınırlar kaybolmaya başladıkça tüketiciler, pandeminin ve evde kapalı kalmanın tekdüzeliğini aşmak için yeni kaçış yolları arıyor. Pek çoğu da kaçış için araçlarına sığınıyor. Her 4 yetişkinden 1'den fazlası aracını rahatlamak için kullandığını söylüyor. Her 5 kişiden yaklaşık 1'i aracını yalnız kalmak, yüzde 17'si ise çalışmak için kullandığını ifade ediyor. • Yalnız hisseden bir kuşak geliyor: Pandemi, tüketicilerin arkadaşlığa duydukları ihtiyacı öne çıkarırken aile olma hissini de yeniden şekillendirdi. Yalnızlık, dünya çapında çok yaygın, her iki kişiden biri düzenli olarak kendisini yalnız hissettiğini söylüyor. Bunu en yoğun hissedenler ise genç kuşaklar. Kendisini düzenli olarak yalnız hissettiğini söyleyen Z kuşağının oranı Boomer kuşağının yaklaşık 2 katı (yüzde 64 ve yüzde 34). Sonuç olarak, pek çoğu nerede yaşayacağını yeniden düşünüyor, ailesine yakınlaşıyor ve çevrimiçi ya da çevrimdışı olsun arkadaş edinmenin yeni yollarını buluyor. • Farkındalıklar artacak, markalar aktivistleşecek: Tüketicilerin pandeminin giderek artırdığı eşitsizlik konusundaki farkındalığı arttıkça, markalar aktivist ve girişimci duruşlarını ön plana çıkarıyor. Küresel ölçekte yetişkinlerin yüzde 76'sı markaların sosyal konularda bir duruş sergilemesini beklediklerini, yüzde 75'i ise markaların günümüzde doğru şekilde hareket etmeye çalıştıklarını düşünüyor. • Yeni normale alışacak, geri dönmeyecek: Neyi nasıl satın aldığımız pandemi döneminde ciddi bir dönüşüm geçirdi. Büyük veya küçük ölçekli olsun, şirketler baş döndürücü bir hızla bu dönüşüme uyum sağlarken pek çok tüketici yeni normali benimsiyor ve keyfini çıkarıyor. Küresel ölçekte yetişkinlerin yüzde 75'i pandemi başladığından beri şirketlerin alışveriş deneyiminde yaptıkları iyileştirmeleri beğendiğini, yüzde 41'i ise pandemi öncesindeki alışveriş yöntemlerine geri dönmek istemediklerini söylüyor. Ne kadar iyi adapte oldukları sorulduğunda yüzde 47 “hayal ettiğimden daha kolay oldu” diyor. Trafik bireysel ulaşımla dönüşecek Pandemi eve sıkışıp kalmışız gibi hissettirmiş olsa da ulaşımda hareket sürüyor ancak bireysel ulaşıma kayış var. Bisiklet satışları sıçrama yaparken şehirler bisikletçilere yer açmak için sokakları kapatıyor. Toplu taşıma endişesi otomobil satışlarını artırıyor. Akıllı kent planlamalarıyla otonom sürüş de ivme kazanıyor. Yetişkinlerin yüzde 67’si otonom sürüşün geleceğinden umutlu. • Z kuşağında çevresel kaygılar öne çıkacak: Pandeminin ilk günlerinde karantinalar sayesinde hava kalitesindeki iyileşme “sürecin olumlu yanı” olarak kendini gösterirken, sonrasında tek kullanımlık malzeme tüketimi artışta. Sürdürülebilir olma ve sürdürülebilir kalma her zaman eş zamanlı ilerlemiyor. Özellikle genç kuşaklar bu durumdan kaygılı. Küresel ölçekte Z kuşağı çalışanlarının yüzde 46'sı pandeminin bizi daha savurgan hale getirdiğini, yüzde 47'si ise pandeminin uzun vadede çevreyi olumsuz etkileyeceğini söylüyor. Kaynak/Dünya
Ford’un 14 ülkede binlerce tüketici ile yaptığı anketin sonuçlarında, pandemi ile tüketici tavrının nasıl değiştiği ve bu değişimlerin önümüzdeki dönemi nasıl etkileyeceği ele alınıyor. Pandeminin yeni normaline adapte olan tüketicilerin neredeyse yarısı, alışveriş alışkanlıklarında geriye dönmek istemiyor.

Ford’un 2021 Yılı Trend Raporu, insanların dünya çapında sorunlarla başa çıkma yöntemlerini ve değişime ayak uydurma güçlerini öne çıkarıyor. Amerika, Asya, Avrupa ve Orta Doğu’da 14 ülkeyi kapsayan anket, ailelerin ve bireylerin işyerinde, aile yaşamlarında, sosyal çevrelerinde, ürün ve hizmet tüketiminde kuralları nasıl yeniden yazdıklarını ortaya koyuyor.

Bu yıl dokuzuncusu yayımlanan ‘2021 Geleceğe Bakış’ trend raporunda öne çıkan tüketici trendleri şöyle:

Endişeli hal devam edecek

• COVID-19’a yakalanma korkusu ve pandeminin eğitim, istihdam ve diğer alanları nasıl etkileyeceğine dair kaygılar sebebiyle dünya çapında endişe oldukça yüksek. Yetişkinlerin %63'ü bir yıl öncesine kıyasla daha stresli hissettiklerini, 5 kişiden 4'ü duygusal sağlık durumlarıyla daha çok ilgilenmeleri gerektiğini söylüyor. Salgının ruh sağlığı üzerindeki etkilerininin son derece farkında olan insanlar, bu durumla başa çıkmak ve bağlantı kurmak için yenilikçi yollar buluyor. Tüketicilerin yüzde 69’u “bunalmış” hissediyor.

• Tekdüzelikten kaçış aranacak: İş ve özel hayat arasındaki sınırlar kaybolmaya başladıkça tüketiciler, pandeminin ve evde kapalı kalmanın tekdüzeliğini aşmak için yeni kaçış yolları arıyor. Pek çoğu da kaçış için araçlarına sığınıyor. Her 4 yetişkinden 1'den fazlası aracını rahatlamak için kullandığını söylüyor. Her 5 kişiden yaklaşık 1'i aracını yalnız kalmak, yüzde 17'si ise çalışmak için kullandığını ifade ediyor.

• Yalnız hisseden bir kuşak geliyor: Pandemi, tüketicilerin arkadaşlığa duydukları ihtiyacı öne çıkarırken aile olma hissini de yeniden şekillendirdi. Yalnızlık, dünya çapında çok yaygın, her iki kişiden biri düzenli olarak kendisini yalnız hissettiğini söylüyor. Bunu en yoğun hissedenler ise genç kuşaklar. Kendisini düzenli olarak yalnız hissettiğini söyleyen Z kuşağının oranı Boomer kuşağının yaklaşık 2 katı (yüzde 64 ve yüzde 34). Sonuç olarak, pek çoğu nerede yaşayacağını yeniden düşünüyor, ailesine yakınlaşıyor ve çevrimiçi ya da çevrimdışı olsun arkadaş edinmenin yeni yollarını buluyor.

• Farkındalıklar artacak, markalar aktivistleşecek: Tüketicilerin pandeminin giderek artırdığı eşitsizlik konusundaki farkındalığı arttıkça, markalar aktivist ve girişimci duruşlarını ön plana çıkarıyor. Küresel ölçekte yetişkinlerin yüzde 76'sı markaların sosyal konularda bir duruş sergilemesini beklediklerini, yüzde 75'i ise markaların günümüzde doğru şekilde hareket etmeye çalıştıklarını düşünüyor.

• Yeni normale alışacak, geri dönmeyecek: Neyi nasıl satın aldığımız pandemi döneminde ciddi bir dönüşüm geçirdi. Büyük veya küçük ölçekli olsun, şirketler baş döndürücü bir hızla bu dönüşüme uyum sağlarken pek çok tüketici yeni normali benimsiyor ve keyfini çıkarıyor. Küresel ölçekte yetişkinlerin yüzde 75'i pandemi başladığından beri şirketlerin alışveriş deneyiminde yaptıkları iyileştirmeleri beğendiğini, yüzde 41'i ise pandemi öncesindeki alışveriş yöntemlerine geri dönmek

istemediklerini söylüyor. Ne kadar iyi adapte oldukları sorulduğunda yüzde 47 “hayal ettiğimden daha kolay oldu” diyor.

Trafik bireysel ulaşımla dönüşecek

Pandemi eve sıkışıp kalmışız gibi hissettirmiş olsa da ulaşımda hareket sürüyor ancak bireysel ulaşıma kayış var. Bisiklet satışları sıçrama yaparken şehirler bisikletçilere yer açmak için sokakları kapatıyor. Toplu taşıma endişesi otomobil satışlarını artırıyor. Akıllı kent planlamalarıyla otonom sürüş de ivme kazanıyor. Yetişkinlerin yüzde 67’si otonom sürüşün geleceğinden umutlu.

• Z kuşağında çevresel kaygılar öne çıkacak: Pandeminin ilk günlerinde karantinalar sayesinde hava kalitesindeki iyileşme “sürecin olumlu yanı” olarak kendini gösterirken, sonrasında tek kullanımlık malzeme tüketimi artışta. Sürdürülebilir olma ve sürdürülebilir kalma her zaman eş zamanlı ilerlemiyor. Özellikle genç kuşaklar bu durumdan kaygılı. Küresel ölçekte Z kuşağı çalışanlarının yüzde 46'sı pandeminin bizi daha savurgan hale getirdiğini, yüzde 47'si ise pandeminin uzun vadede çevreyi olumsuz etkileyeceğini söylüyor.

Kaynak/Dünya

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve isdunyasindakadin.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.