2026'ya girerken küresel ekonomideki yüksek korumacılık eğilimleri ve jeopolitik gerilimler başlıca sorunlar olmaya devam edecektir. Ancak, Türkiye ekonomisinin Orta Vadeli Program (OVP) hedefleri doğrultusunda, 2026 yılını dezenflasyonun belirginleştiği ve yapısal reformların ivme kazandığı bir yıl olarak öngörmekteyiz.

TÜGİAD üyesi iş insanları olarak, 2026'da dijitalleşme, yeşil dönüşüm ve yapay zeka destekli ihracat odaklı yüksek katma değerli üretim alanlarına daha fazla odaklanacağız. Maliyet yönetimini ön planda tutarak, özellikle Avrupa Birliği'nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) gibi yeni küresel ticaret kurallarına uyum sürecini hızlandıracağız. Bu, aynı zamanda rekabet avantajı yaratma fırsatımız olacaktır.

2026, Türkiye'nin nitelikli insan kaynağını ve üretim altyapısını güçlendirmesi gereken kritik bir yıl olacaktır. Ulusal İstihdam Stratejisi (2025-2028) çerçevesinde, TÜGİAD olarak nitelikli istihdamın artırılmasını destekliyoruz. Derneğimiz üyeleri, 2026 yılında, mevcut ekonomik koşulları ve büyüme hedeflerini dikkate alarak, sektör ortalamasının üzerinde bir istihdam artışı hedeflemektedir.

Ortalama olarak, üye şirketlerimiz genelinde yüzde 5 ila 10 arasında, özellikle AR-GE, yazılım, veri analizi ve yeşil teknolojiler alanlarında yeni personel alımı öngörmekteyiz. Bu alımlar, güvenceli esneklik ilkeleri çerçevesinde, yeni nesil çalışma modellerine uyumlu olacaktır.

Yüksek faiz ortamı kısa vadeli finansman maliyetlerini artırsa da uzun vadeli rekabet gücünü korumak için yatırımdan vazgeçmiyoruz. TÜGİAD Üyeleri, toplamda, öncelikle teknolojik dönüşüm ve ihracat kapasitesini artıracak projelere odaklanarak, 2025 yılına göre reel anlamda yüzde 15 ila 20 arasında bir yatırım bütçesi ayırmayı planlıyor. Öncelikli Yatırım Alanları ise ihracata dönük üretim kapasitesinin artırılması, yapay zeka, dijital altyapı güçlendirilmesi, enerji verimliliği projeleri ve SKDM uyumu için gerekli tesis modernizasyonlarıdır

TÜGİAD olarak, genç iş insanlarının vizyonuyla, küresel ve iç sorunlara karşı aktif bir rol üstleniyoruz. Küresel Sorunlar: Jeopolitik istikrarsızlık, küresel ticaretteki yavaşlama ve tedarik zinciri kırılganlıkları en önemli dış sorunlardır. Ayrıca, iklim krizi ve yeşil dönüşüm baskısı, ihracatımızı doğrudan etkiliyor. Dışarıda hal böyle iken, içeride yüksek ve kalıcı hale gelme riski taşıyan enflasyon, finansmana erişim sıkıntısı, nitelikli iş gücü açığı üretici ve ihracatçıları zorluyor. Başta hukuk, eğitim ve vergi alanları olmak üzere yapısal reform ihtiyacı iş dünyasının beklentileri arasında ilk sıralarda yer alıyor.

TÜGİAD olarak, Türkiye'nin itibarını güçlendirmek ve ticari köprüler kurmak için lobi çalışmalarına büyük önem veriyoruz. YES for Europe ve G20 YEA gibi uluslararası platformlardaki etkin başkanlıklarımız, bu çabaların somut göstergesidir. Öte yandan yıl içinde önce Çin Halk Cumhuriyeti’nde, ardından ABD’de açığımız şubelerimiz ile ülkemizin ve firmalarımızın bu pazarlarda daha aktif olmalarına destek sağlıyoruz. Balkanlar ülkeleri ve Türk Devletleri de şubeleşme hedeflerimiz arasında.

Tüm Bu çabaların temel hedefi; Ülkemize doğrudan yabancı yatırım çekmek için, Türkiye'deki makroekonomik dengelenme sürecinin kararlılığını anlatarak, ülkemizin uzun vadeli yatırım potansiyelini uluslararası yatırımcılara aktarmak. Özellikle Avrupa ve ötesindeki pazarlarda Türk ürünlerinin katma değerini ve güvenilirliğini vurgulayan ticari diplomasi yürüterek, İhracat Pazarlarını Genişletmek. Küresel ortaklıklar aracılığıyla Türk genç girişimcilerin uluslararası ağlara erişimini sağlamak suretiyle genç girişimciliği desteklemektir.